Proje Okullarına Atamalar İle İlgili Eğitim-Bir-Sen’den Açıklama

Proje Okullarına Atamalar İle İlgili Eğitim-Bir-Sen’den Açıklama
Yayınlama: 14.04.2025
631
A+
A-

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat YAVUZ’dan, proje okullarına öğretmen atama, yönetici görevlendirme süreci ile ilgili açıklama:

••PROJE OKUL PROJESİ••

Öğrenciler arasında daha hızlı öğrenen, akranlarına göre daha başarılı olan ve geçerliliği ispatlanmış testlere göre zekâ seviyesi daha yüksek öğrenciler olduğu gibi; öğretmenler arasında da meslektaşlarına göre daha başarılı, kendini sürekli geliştiren, akademik kariyer yapan, dünyayı takip eden öğretmenler vardır.

Adalet ve hakkaniyeti bozmayacak şekilde düzenleme yaparak, sınırlı sayıdaki başarılı, zeki ve yetenekli öğrenciyi; belirlenmiş objektif kriterlere göre mesleğinde başarısı ölçülmüş öğretmenlerle daha iyi imkânlarla eğitmek; ülkemizin bilim ve teknoloji üreten, dünyayla yarışan bir ülke olması için hayati öneme haiz olduğu ve bu sorumluluğun eğitim sisteminin önemli bir hakkı ve ödevi olduğu da herkesçe malumdur.

Çeşitli adlar altında ve farklı örnekleri ile dünyada benzer uygulamaların olduğunu taraflı tarafsız her eğitimci bilir ve kabul eder. Son bir haftadır mağdur edildim diye üyelerinin kapısını çaldığı ve öğrencileri sokağa çağırarak eylem yapan sendikaların yaptığı açıklamalara baktığımızda da proje okul uygulamasına değil herhangi bir kriter olmaksızın yapılan atamalara itiraz ettikleri görülecektir.

Bu tespitlere göre mevcut kargaşayı bitirmek ve her yıl binlerce öğretmene aynı problemi yaşatmamak adına ne yapmak gerekir? Öncelikle şunu belirtelim ki mevcut haliyle proje okul uygulamasını devam ettirmeye çalışmak, her şeyden önce Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinden beklenen dönüşümü anlamamak olacaktır.

Yeni müfredatın amacı, sınavlarla ölçülen akademik başarıya dayalı eğitim sistemini dönüştürerek; biricik gördüğü her öğrenciyi, fıtratına uygun değerlerle ve hayatta işine yarayacak beceriler kazandırarak, kalıcı ve etkin öğrenmeyi sağlamaksa; sınav başarısı sağladığı için tercih edilen proje okullarına gidecek her öğrenciyi kaybedilmiş öğrenci olarak görmesi gerekmez mi?

Buradan hareketle zaman kaybetmeden, belli ölçütler koyarak öncelikle proje okul sayısını olabildiğince azaltmak, beraberinde de bu okullara idareci ve öğretmenlerin objektif atama usullerini belirlemek gerekmektedir. Eğitim planlayıcılarının, proje okul sayısını bir sınıfın çan eğrisine bakarak bile belirleyebilecek durumdayken, eğitimci olmayan baskı gruplarının üstün gayretleriyle (!) belirlemesi proje okulların en büyük şansızlığı olmuştur.

Aynı hatayı yaparak geçmişte Süper Liseleri, Anadolu Liselerini, Anadolu Öğretmen Liselerini, son olarak da proje okulları amacından saptırdık ve yok ettik. İstisna olması gereken uygulamayı genel uygulamaya çevirmekle, birçok okula proje okul tabelası asmakla bu okullar proje okul olmuyor, aksine gerçek proje okullara zarar veriyor.

Eğitimci olmayan baskı gruplarının vebali var da yetkililerin yok mu diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Asıl vebal onların bence. Erken kalkanın proje ve proje okul türü ürettiği, sanayicilerin sadaka verir gibi destek vererek meslek liselerine müdür atadığı, istatistiklerin insanlardan değerli olduğu ve aykırı seslerin rahatsız ettiği yakın dönem uygulamaları hafızamızda ve uyarılarımız kamuoyuna açık orta yerde duruyor.

Bugün yaşanan problem, proje okullara hangi sendika üyesi kaç kişi atandı, kim neden sürgün edildi, geçmişte her türlü haksızlığı yapanlar bugün neden bağırıyor gibi bir kısmı haklı da olsa gündelik tartışmalarla çözülemez.

Ortada bir kriter yoksa kargaşa vardır. Hem üyesini atatmak hem de yüksek sesle bağırmak vardır. İllerden, ilçelerden öyle bilgiler geliyor ki içimden insanlara sokağa neden çıktınız diye sormak geliyor.

Atananların sendikal dağılımı veya sendikasız öğretmen sayısı açıklansa eminim birilerinin yüzü kızaracaktır. Özellikle, üyelerini atatırken ehliyeti, liyakati aklına getirmeyip talepte bulunan, sonra da bakanlığın protokol yaptığı kurum ve kuruluşlara “çete” diye saldıranların beyin yakan kıvraklıklarına şapka çıkarmamak elde değil.

Eğitim Bir Sen olarak bizim duruşumuz nettir: Diğer sendikalar sınav, yüksek lisans, doktora, hizmet puanı, kıdem, hizmet içi eğitim, seminer vs. neyi kabul ediyorlarsa biz hepsine varız. Proje veya normal okul bütün yönetici atama, şube müdürü veya üst görevler, müfettiş yardımcılığı ne varsa hepsinde adalet, liyakat ve hakkaniyet adına varız.

Ancak sonunda; “Bunlar nasıl başarılı oluyor, bizimkiler yine dökülmüş.” demeyecek, oturup dersinize çalışacaksınız. Üyelerimiz ve sendika olarak biz çalışıyor, kitap bastırıyor, kurs açıyor, deneme sınavları yapıyor, üyemizi yalnız bırakmıyoruz. Laf değil iş üretiyoruz, hodri meydan, buyurun…

Bir de yeni dönemde bu okullara “proje okul” demeyelim, başka bir isim bulalım. Projeler eğitim sistemimizi mahvetti. Herkes proje yapıyor, bırakalım öğretmenler proje değil eğitim yapsınlar.

Eğitimi, eğitim gibi yaptığımızda, projelerden neyi murad ediyorsak zaten yapılmış olacak. Okuma projesi, yazma projesi, spor kulübü projesi… TEKNOFEST gibi bir markanın bile saygınlığı zarar gördü, okullar örtülü baskı ile başvuru sayısını yarıştırırken. Herkes proje değil işini yapsın artık.

Talat YAVUZ

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri

Bizi Whatsapp Kanal’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Whatsapp Doküman Kanal’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Instagram’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Instagram Kanal’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Twitter’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Facebook’tan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Telegram’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.
Bizi Youtube’dan takip etmek için TIKLAYINIZ.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.